2010/08/22

Yalan!

Hadi yine giy en guzel kiyafetlerini, yuzune kocaman bir gulumseme yerlestir ve eglenmeye basla. Aklina bile getirme beni. Yalniz kalsan bile izin verme girmeme dusuncelerine. Eger beni gorursen dinlemeyi birak sarkilarimizi. Uzgunum ama dogru olani bu ifadeni takin ve soyle yuzume "dusunmuyorum seni","ozlemiyorum seni". Sicagin ve gunesin tadini cikar."Keske hep yaz olsa" diye bagir sicagi cok sever gibi. Bilirim inadin inattir senin kucuk hanim yaparsin bunlari. Ancak daha candan rol yap daha icten, cunku benim kendimi avutabilmemin tek yolu bu.

Yagmur!

Bu aksam bardaktan bosalircasina yagdi yagmur Istanbulun ustune. Hikayeler baslatti, hikayeler animsatti. Kimilerini yataklarindan kaldirdi, kimilerine sigara yaktirdi. Bazilari isiklarini kapatti odalarinin, bazilari korkaranligin icine daldi sesiyle. Her zaman oldugu gibi en musait olmadigim zamanda tiklatti penceremi, yine yanlis sehre yanlis mevsimde yagdi yagmur.

2010/07/12

Sigara Oldurur!

Ustune caydirici oldugunu dusundukleri yazilarda koyasalar, vazgecirmek adina en hastalikli fotograflari da koysalar icmeye devam ediyorsunuz. Oldurdugunu bile bile iciyorsunuz. Sizi dusunen insanlarin uyarilarina kulak asmadan bir kac cekiste bitiriyorsunuz sigaranizi. Hatta bazi sabahlar uyandiginizda cebinizde cakmak buluyorsunuz. Agzinizda kotu bi tatla basliyosunuz yeni gune. Ah simdi dusundumde ask ile sigara ne kadar cok birbirine benziyor.

2010/07/05

Mektup

Sevgili ....

Ah nasil baslasam bilemiyorum. Nasil anlatabilirim ki size karsi olan kizginligimi. Anlatamam. Size kizabilecek kadar yumusak kelimeleri yok hicbir sozlukte. Kisacasi sadece sunu bilin size kizginim. Neden mi?. Cevabi cok acik, inatciliginizdan bir an olsun bile vazgecmeyisiniz. Boyle gizli kapakli yazismalarimizi bir kez olsun yuz yuze sohbete cevirmek istemeyisiniz. Bu konudaki inadiniz. Ah guzel hasretim, yalvaririm bir son verin artik buna. Her gunesin dogumunda sizi gormek umuduyla uyanip, her gunbatimiyla sizi gormeden yasamak beni olduruyor. Prometheus'u bile Herakles kurtarmisti, peki beni kim kurtaracak bu iskenceden. Davetimi kabul ederek Herakles'im olun benim. Sali gunu sizi Neva caddesindeki buyuk sapkacinin onunde bekleyecegim. Davetimi kabul eder ve gelirseniz durmaksizin sancilanan su benligimin acisini dindirmis olursunuz.

Sizi Seven
..........

2010/07/04

Tunel Senligi!


3 Temmuz 2010, heralde Beyoglu en renkli gunlerinden birini yasadi. IKSV'nin organize ettigi tunel senligi insanlarin galata-tunel-sishane arasinda mekik dokumasina sebep oldu. Facebook sayfasindaki kadar katilimci olmasada(yada biz goremedik) yine de tiklim tiklimdi heryer. Aksam ustu saat 6'da baslayip gecenin ilerleyen saatlerine kadar surdu festival.Ben ve arkadaslarim festivalin hizina yetismeye calistik ancakbunu yaparken sanirim biraz kilo verdik. Bu yazida evinde televizyon karsisinda oturup festivale gelmeye usenen ve bizim tam aksimize kilo alan kisiler icin yazildi.

Ilk izleme firsatini buldugumuz performans Gri Trio idi. Kendileri hakkinda daha onceden hic bir bilgim yoktu. Ancak izledikten sonra cok basarili olduklarini soyleyebilirim. Muzige tutku ile bagli olduklari kesin. Tunel Ana Sahnede kendilerini izlemeye gelenlere guzel dakikalar yasattilar. Fakat havanin daha kararmamasindan ve insanlarin tam olarak havaya girememis olmasindan kaynakli cok buyuk bir izleyici kitleleri yoktu. Gri Trio hakkinda detayli bilgi icin; buradan.

Daha sonra Galata Ana Sahneye gectik. Burada Bogazici Universitesi Muzik Kulubu Caz Korosu sahnedeydi. Ikisi prova olmak uzere uc kez Fly Me To The Moon dinledim onlardan. Daha once bircok kez konser haberlerini almistim koronun ancak ilk defa izleme firsatini tunel senliginde yakaladim. Yakaladim yakalamasina ama uc kez Fly Me To The Moon dinlemek hic iyi etkiler yapmadi benim ve arkadaslarimin uzerinde. Bu nedenle baska bir mekan secip oraya varmak icin yola koyulduk. Konserden biraz erken ayrilmis olsakta koronun cok zor ve ugrasili calismalarla bugunku seviyesine geldigi belli, sadece bu yuzden bile buyuk bir tebrigi hak ediyorlar.Koro hakkinda ayrintili bilgi icin; buradan.

Ucuncu duragimiz Arte Istanbul Sanat Galerisi oldu. Zeynep Arabacioglu Quartet gittigimizde sahnedeydi. Bircok kisi merdivenlerde oturuyor yada ayakta izliyordu konseri. Zeynep Arabacioglu'nun buyuleyici bir sesi var. Performanslari gercekten dort dortluktu. Diger iki konserin aksine seyirci kitlesinin yas ortalamasi biraz daha yukardaydi.

Son duragimiz ise Nardis Jazz Club oldu. Konser mekanina gitmekte biraz geciktigimiz icin kapida uzun bir kuyruk karsiladi once bizi.Icerisi tiklimtiklim doluydu. Zaten kucuk bir mekan olan Nardis o gece Jazz Club'liktan cikmis adeta 500T otobusune donusmustu. Iceriden cikan insan sayisi kadar kuyruktan giris aliniyordu.Ah kimin performansi oldugunu soylemeyi unuttum.Michiko Ogawa Quartet sahnedeydi. Kendi kendinize sorabilirsiniz simdi "Bu adam tunel senligi hakkinda bilgi veriyor ama sanatcinin ismini soylemeyi unutuyor nasil oluyor bu is?". Cevaplayayim hemen. Mekanin icindeki herkeste sadece bu yazida bahsedilen kadar ilgileniyordu Michiko Ogawa Quartet'le. Hatta arkadasima yaptigim birazdan Dave Brubeck gelecekmis esprisinin ustune sazanlik yapan bir izleyici bile oldu. Acikcasi dun benim icin konserin en zayif ayagiydi Michiko Ogawa Quartet.Bir cumlelik ozet ile; geleneksel cazin pesinden cok guzel ilerleyen bir grup.

Son olarak butun ihtisami ile duran galata kulesinin altina kurulmus sahneden The Panaroma Jazz Band'i izleme imkani bulduk. Izlediklerimiz arasinda en eglenceli, seyirci ile iletisimi en iyi olan gruptu diyebilirim kesinlikle.Br sonraki konserlerine gitmeyi kesinlikle kafama koydum!Daha fazla bilgi icin; buradan

Tatli bir yorgunlukla bitirdik tunel senligi 2010'u. Beklentilerimizi karsiladi diyebilirim. Ne ustune birsey koydu ne hayal kirikligi yasatti. 2011 yazinda daha iyisinde buluusmak dilegiyle.

2010/07/01

Kucuk Hanim!

Kusura bakmayin ama sizi rahatsiz etmek istiyorum kucuk hanim! Butun bu yaptiklarimin sebebi de bu. Evet rahatsiz etmek. Oturdugunuz rahat koltukta bir an icin diklesmenizi istiyorum. Korkuya kapilmanizi bir an icin. Sasirmanizi. Kisacasi varligimi hissetmenizi istiyorum. Beni gorun istiyorum. Uzun zamandir yoksunuz zaten ortaliklarda, simdi de bu kadar yakinima gelip beni gormemeniz beni cileden cikartiyor. Dayanamiyorum artik. Gelmenizi beklemek cok zordu ama bu adeta imkansiz. Test etmeyin beni bununla. Gecemem. Konusun benimle, beni gorun! Yalvariyorum size beni gorun, beni duyun, varligimi hissedin. Kaldirin kafanizi ve ici muzurluk dolu gozlerinizle bakin bana. Bana baktiginizda rahat olabiliyorum sadece. Yoksa her gozumu kapadigimda bir kez daha dusuyorum kor karankligin icine. Yalvariyorum kucuk hanim beni kendinize simsiki baglayarak azad edin, azad edin beni su yalniziligimdan.

2010/06/20

Morphsuits!

Gecen gun bir yabanci arkadasim paylasti gorunce baya guldum.Turkiyeye gelir mi diye dusundum.Gelebilir dedim.Gelirse ne olur diye dusundum sonra.Iste bu noktada tikandim.Cevabini bilemedim.Iste karsinizda Morphsuits!


Detayli bilgi ve siparis icin: buradan
Facebook sayfalari icin: buradan

Efes Pilsen One Love 2010! (Cumartesi)


Bu hafta sonu gerceklesen Efes Pilsen One Love Festival'in ilk gununde Istanbul Bilgi Universitesi Silahtaraga Santralistanbul kampusundeydim.Bircok konser ve festivalde alistigimiz gibi mekana ulasima zorluk yasamadim, kisacasi trafik yoktu.Yalniz kampuse girdigimde upuzun bir bilet sirasi beni karsiladi.Ne yapalim zamaninda bileti almadik cezasini cekicez derken.Arkadaslarimin yardimiyla sorun bir anda cozuluverdi(: ve bizde rahat rahat festival alaninda girsi yapttik.Ana sahne hemen girisin sol tarafinda kaliyordu.Tuvaletler, Alternatif Shane ve Yiyecek yerleri arka taraftaydilar.Belli yerlerde konusalndirilmis barlar gun boyu kimseyi birasiz birakmadi.Ayrica insanlarin arasinda dolasip sirtindaki tupunden bira satan gorevliler ise cok ise yariyor.Yemek kuyrugu ise tam bir facia.Once kuyrukta bekleyip fis aliyor sonra aldiginiz fisle, istediginiz yiycegin satildigi cadirin onunde bir kuyruga daha giriyorsunuz.Yalniz fisi gosterdiginizde soyle bi bakiyorlar, ucunu hafif yirtip size geri veriyorlar.Boylece yerden buldugunuz yada daha once yemek aldigniz fisele yeniden biseyler alabilirsiiniz.Tuvaletler ise idare ederdi.Cok fazla yazmaya gerek yok.Mantikli uzunluklarda kuyruklarda bekliyorsunuz, ne iyi ne kotu anlamda oalaganustu durumlar yoktu.

Gelelim Ana Sahneye,Fischerspooner'i izleyerek basladim ben(baya gec kaldim evet).Izledigimen iyi sahne sovuna sahip gruplardan oldugunu rahalikla soyleyebilirim.Kareografileri,dekorlari,kiyafetleri herseyiyle cok basariliydi.Insanlarin havaya girmesi icin gerekli sartlar olusmamis olasada(havanin kararmamis olmasi,kisi basi tuketilen alkol miktarinin yeterli olmamasi vb.) gaza getirmeyi basardilar.Yalniz Emerge sarkilarina baslamadan once vokal Casey Spooner aldi mikrofonu eline konusmaya basladi durdur durdurabilirsen.Konser oncesi grubu sunan arkadas galaksiler arasi yolculuk yapacagimizi soylemisti.Bir yerden sonra resmen gemimiz C.Spooner'in egosu etrafinda donmeye basladi.Emerge'den once "Ben popstar degilim ben sanatciyim bu nedenle kendi hitimi soylemem, hitleri sadece popstarlar soyler.siz benim cocuklarimsiniz aranizdan biriniz sahneye gelin ve sarkiyi soyleyin" seklindeki 'gereksiz' konusmasi acaba ne kafasi yasiyor bu arkadas diye dusundurdu.Ayrica 48 saattir uyumadigini ve sahneden oldugunu surekli vurguladi.Birde benim gozume carpan sey surekli sigara ve alkol almasiydi sahnede.Diyeceksiniz ki bunun nesi anormal.Acikcasi sigarayi ve alkolu gayet normal buluyorum sahnede ama her defasina bunu seyircilere duyurmasi -orn; ve simi adam bir sigara istiyor(adamdan kasti kendisi) yada guzel cinli hanim adama bir kokteyl getirdi demesi- hic hos degildi.Ayrica konserin son parcasinsan once bizden kendisine sevgi gosterilerinde bulunmamizi istedi ve bunun nedenini acikladi.Daha dogrusu biz acikladigini saniyoduk megersem baska konserin videosundan veriyorlarmis.Biz bunu Turkish demesi gerek yerden Spanish dediginde dediginde anladik.Kendiside Turkish diye kurtarmaya caissada olmadi, yemedik.Konser sonunda ben ve arkadaslarim Fischerspooner'in Casey Spooner'in gereksizliklerine ragmen cok iyi oldugunda hemfikirdik.En carpici elestiri ise konser yanimda bulunan bir arkadasimdan geldi.Soyle ki ; "Casey Spooner Ziggy Stardust cakmasi olmaktan oteye gidememis."

Gelelim Groove Armadaya, onlar icin fazla soylenecek birsey yok ana sahnenin son grubuydular.Sahnenin hakkini sonuna kadar verdiler.Yalniz sarkilari soyleyen bayanin sesi biraz kisik gibiyi.Onun disinda hersey dort dortluktu.Kapanisi Superstylin ileyaptilar.Costular, costurdular.Isik sovlari ve gorselleri kesinlikle cok iyiydi.Kisacasi ilk gun yeterince iyiydi.

2010/06/18

Vuvuzela!



Vuvuzelanin en verimli kullanim alani kesinlikle bu! Ayrica Maradona'nin Aguero ve Milito'yu neden kenarda beklettiginin sebebi de bu olmali!

2010/06/14

Wizards Of Istanbul!


Kadikoy'deki Oyun Muhendisine gittigimde haberdar oldum varliklarindan. Dokuz ay once Eylul 2009 da kurulmus ve ilk bulusmalarinida o zaman gerceklestirmisler. Gectigimiz Cumartesi 9. ekinliklerine katilabildim. Etkinlikten cikip evimin yolunu tuttugumda ise katilmadigim 8 bulusmayi dusunuyordum, icim yaniyordu desem yalan olmaz aslinda.

Etkinlik mekaninin evimin yakininda olmasi ve oraya tabanvay ulasim saglayabilmem benim icin itici guc oldu diyebilirim cunku uzak bi yerde olsaydi hevesim kacar gitmezdim sanirim. Fakat artik otobus hatlarinin ulastigi heryerdeki bulusmalara gidecegimden eminim. Bulusmaya kayit olarak gitmemistim, her hangi bir masada oyuncu olmak icinde basvurmamistim. Ancak gittigim gibi kapida bir arkadas beni karsiladi.Izleyici olarak geldigimi soyledigimde ise bana oyun bulmayi teklif etti.Kendisine tesekkur edip oyunlari izlemek istedigimi soyledigimde israr etmedi.Ancak ben kendime engel olamadim ve uzun suredir oynamak istedigim call of cthulhu sistemini oynayan masada kendime bir yer kaptim.Oyuncular ve Keeper guleryuzle karsiladilar beni.Devaminda guzel bir roleplay gunu gecirdim.

Ozet gecmek gerekirse roleplay oyunlari ile ilgileniyor, yada roleplay oyunlari hakkinda bilgilenmek ve oynamak istiyorsaniz hemen katilip takip etmeniz gereken bir olusum Wizards Of Istanbul.

Ayrintili bilgi icin: Wizards of Istanbul

2010/06/09

Bir Kis Gecesi, Eger Bir Yolcu

Bir kis gecesi, eger bir yolcu ile sohbete dalsaydim bir otogarda, ne anlatirdim bilmiyorum ona. Sizden mi bahsederdim dostlarim bilmiyorum yoksa yaptiklarimdan mi? Yoksa ona sadece otobuse neden bindigimi ve o an neden orada oldugumu mu anlatirdim?Peki o ne anlatirdi hic fikriniz var mi? Kaybettiklerini mi? Arkada biraktiklarini mi? Otobuse binis sebebi olan isini mi? Terk ettigini mi? Terk edildigini mi? Ve Eger bir kis gecesi seninle karsilasirsam bir yabanci olarak, bana oyle sorular sor ki lafi agzimdan al. Yoksa anlatamam sana hicbirsey cunku bilmiyorum nereden baslayacagimi.




Bir Kis Gecesi Eger Bir Yolcu
Italo Calvino
YKY Yayinlari
Fiyat icin : buradan

2010/06/06

Papatya Mevsimi

Papatya mevsiminde gittin sen,
En sevdigin cicegin mevsiminde
Kocaman papatyalar severdin sen,
Benim sana aldiklarim gibi degil

Papatya mevsiminde gittin sen,
Okuldan kacmanin en guzel oldugu mevsimde
Yeni acan cicek kokusunun saraba karistigi
Mayhos bir gecede

Papatya mevsiminde gittin sen,
Cingenelerin en cok is yaptigi
Rakilarin tam serefine kalkacagi
Sen sakrak masalara ceyrek kala

Artik; soylenen tum sozler, tum sarkilar
Uykusuz geceler, yorgun gunduzler
Cahit'inde soyledigi gibi;
Hep senin serefine
Esmer guzeli yarim


06 Haziran 2010 13.56

2010/06/05

Yagmuru sevenler icin!

Ben yagmurun sesine dinledigim sarkiya eslik etmesini cok severim.Ayrica yaz aylarinida zaten sevmem.Sizde benim gibi dusunuyorsaniz. Kisacasi yagmurun sesini surekli dinlemek ve sicaktan pestilimizi cikaran yaz aylarinda biraz serinlemek istiyorsaniz iste karsinizda www.rainymood.com.Girin , acin istediginiz sarkiyi yagmur eslik hem size hem sarkiniza eslik etsin (:

2010/05/14

Playground Love



Aslinda ask hakkinda yazi yazmayi sevmiyorum, daha dogrusu ask hakkinda yazdiklarimi baskasini gormesini sevmiyorum, ama madem ki blog actik arkasinda duralim yazalim yayinlayalim artik.

Dun gece ruyamda birini gordum, eskiden hayatima girmis kisilerden hicbiri degil, isin kotusu ilerde hayatima girecegini dusundugum biri de degil.Saf ve guzel.Uzun zaman once unuttugum bi duyguyu yeniden hissettirdi bana.Garip bir heyecan.Sadece bir kisiye odaklanmak.Agzindan cikicak her kelimeyi dikkatle dinlemek.Baska bir sey duymamak.Uyandigimda gitmisti o heyecan, ama mutluydum cunku bir geceligine asik olmustum.Ruyamda olsa bile.Kac yil kac ay oldu boyle hissetmeyeli hatirlamiyorum.Tam masadan kalkmak uzereyken bana yeniden umut verdi bu ruya.Ne masasi diye dusundunuz degil mi.Ben aski hep rulet masasina benzetirim.Bir kere oynarsiniz kaybedersiniz cok umursamazsiniz cunku kimse buyuk parayla baslamaz.Belki bir kac kere daha kucuk meblaglarla oynayip kaybedersiniz.Daha sonra X sayisina oynarsiniz ve koydugunuzun 35 katini alirsiniz.Aman Tanrim o ne mtluluktur oyle fakat kazandiginiz parayi dikkatli harcamazsaniz donup geleceginiz yer yine rulet masasidir.Bu sefer rastgele sayilara oynayamazsiniz bir kere kazandiginiz icin hep X'e oynarsiniz her seferinde iki katini ortaya koyarak ama sansiniz olmaz cogunlukla.En sonunda masadan oyle bi dayak yiyerek kalkarsiniz ki bi daha rulet oynayamazsiniz.Ancak cebinizdeki uc kurusla 21 oynarsiniz bir sonraki gecenin parasini cikarabilmek icin.Diger taraftan eger sans bir daha yuzunuze gulerse; eh ne diyebilirim ki sans iste.

2010/05/12

Efes Pilsen!


Hani bazi sozler vardir beyninize kazinmistir, kimbilir belki sevgiliniz sizi terk ederken son sozleridir sizi cok icintmistir, belki babanizdan duydugunuz gurur verici bir cumle, hepimizin hayatinda vardir boyle bir soz.Benimde var oyle beyime kazinmis bir sozum ve bi kac gundur tekrar tekrar duyuyorum.Icim Aciyor ama birsey yapamiyorum.

Daha ilkokula baslamamistim bir sene vardi,kucuktum evde derdsiz tasasiz televizyon izleyebildigim zamanlardi.Iste o zamanlardan hafizama kazinmis bir ses, bir soz."Kupa Bizim" tuylerimi diken diken eder hala bu ses.Bir on yil sonra bu sesin sahaibiyle cok dalga gectim, ne aksaniyla konusuyo oglum dedim arkadaslarima ama her dalga gectigimde aklima sesi geldi icim titredi."Faul yapmadik, bir sayiyla Korac kupasini aldik".Ses sonuna kadar acikti.Futboldan baska spor dallarina ilgi gostermeyen babam tepiniyordu evin icinde, annem son periyod icin gelmisti mutfaktan, mac sonunda alkislamaktan elleri kizarmisti onunda."Inanilmaz bir tablo var,Inanilmaz bir tablo var".Iste bu sozler bi kac gundur beni kan aglatiyor..."77-70 maci veriyoruz ama kupayi aliyoruz.Turkiye Avrupada ilk kupasini aliyor bir takim olarak!"

Peki icim neden mi kan agliyor; TAPDK yonetmelikte bazi degisikliklere gidiyor.

*Alkollü içki markaları ile her türlü sportif faaliyet şirket şeklinde yapılanmalar da dahil olmak üzere spor kulüpleri veya spor kulübü taraftarları arasında bağ kurulmasına neden olacak uygulamalar yapılamaz.

* Alkollü içki markaları ile alkollü içkilerin ambalajı üzerinde yer alan logo amblem ve işaret şeklindeki alkollü içki markasını doğrudan çağrıştıran ayırt edici tasarımlar spor kulüplerine isim olarak verilemez ve tanıtımlarında kullanılamaz.

* Çocukları ve gençleri hedef alan veya bu kişilerin ilgi alanına giren etkinlikler ile bu etkinliklerin tanıtımında ve etkinliğin gerçekleştirileceği mekanlarda alkollü içki markaları veya alkollü içki markalarını çağrıştıracak nitelikteki unsurlar kullanılamaz.

* Alkol reklamlarının sinema salonlarında gösterimi Kültür Bakanlığı Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu’nun +18 olarak belirlediği sinema filmleri gösterimlerinde yayınlanacak.

* Yönetmelik, internetten alkol satışını da düzenliyor. Buna göre, internet aracılığıyla alkollü içki satışı için diğer ürünlerden ayrı bir sayfa tahsisi gerekiyor. Ayrıca farklı web sitelerinden alkollü içki satışı için tahsis edilen web sayfasına doğrudan bağlantı olmayacaek. Diğer sayfalarda denetimsiz alkollü içki içerikli sayfa beliremeyecek. Yani Migros, CarrefourSa gibi online satış da yapan marketler içki satışı için ayrı internet sitesi hazırlayacak.

Peki bu ne demek?
Bu Turkiyenin takim olarak avrupada kazandigi ilk kupayi geri vermek demek, bu turk basketbolunun can damarini kesmek demek, bu umutlarin bittigi yere gelmek demek, bu yillarca Abdi Ipekci Spor Salonunu dolduranlari gormezden gelmek demek, bu Conrad McRea'yi yeniden oldurmek demek!

1996 Korac Kupasi Sampiyonu Efes Pilsen Basketbol Takimi Kadrosu:
Petar Naumoski
Conrad McRae
Ufuk Sarıca
Volkan Aydın
Tamer Oyguç
Mirsad Türkcan
Murat Evliyaoğlu
Mustafa Kemal Bitim
Hüseyin Beşok
Bora Sancar
Alpay Öztaş
Erdal Bibo
Antrenör: Aydın Örs

Düşük Tempo!


Düşük Tempo, Can Kiris ve Gorkem Ozdemir'in sundugu radyo programi.Bahcesehir Universitesi Radyosu RadyoBu bunyesinde yaptiklari programda cok guzel chill out, down tempo, ambient ve electronic parcalara yer veriyorlar.Ayrica yaptiklari konsept programlarda cok keyifli oluyor gecen hafta yaptiklari program Dusuk Tempo:Turk Musun Abi? de turkiyeden elektronik ve ambient parcalara yer verdiler.Bu programi guzel yapan tek sey muzikleri degil ayni zamanda gulduren muhabbetleri, kimi zaman supriz ve taninmayan konuklari ile yuksek dozda eglence vaat ediyorlar!Kisacasi Carsamba aksamlari Saat 10.00 da www.buradyo.com adresindeyiz!Dusuk Tempo.

Facebook sayfalari;buradan

Shutter Island


Uzun suredir izlemek istedigim bir filmdi, oyuncu kadrosu oyle cok sasali degil, yada goruntu teknolojisinin geldigi son noktada bi cekim kalitesi yok rakipleri gibi ama beni filme ceken sey yonetmenin ismi.Martin Scorsese.7 kez oscar adayi olup, fanlarinin ve yakin dostlarini akademiye baskiari sonucunda hak ettigi odulu alabilmis bir yonetmen.Kisacasi benim icin ismi filmi izlememe yetecek bir yonetmen Martin Scorsese.Filmi benim icin ilginc kilan bir diger yonde Martin Scorsese'nin yillar boyunca Robert DeNiro ile kurdugu ortakliktan ve cektigi onca filmden sonra simdi ayni isi Leonardo DiCaprio ile yapmasi.

Bana filmi izleten etkenleri saydiktan sonra filmele ilgili goruslerimi belirteyim.Acikcasi film konusunu tahmin ettigimden cok daha farkli cikti, ama cok da iyi oldugunu soyleyebilirim.Kimi insanlar sonu kolay tahmin edilebiliyor diye elestirmisler ama bu goruse katilmiyorum bence anlatimi basarili, kivaminda bir film olmus.Donemin havasini cok iyi vermis Scorsese.DiCaprio ise cok iyi bir performans gostermis, ikinci bir DeNiro vakasi olarak karsimiza cikiyor yavastan yavastan.

Sonuc Olarak izleyin bu filmi hic bisey kaybetmezsiniz!

IMDB notu: 8.1
Mozarela Square: 8.5

2010/05/02

Mozarella Square!

Blogum ismini bir peynir çeşidi olan mozarella peyniri ve ingilizcede meydan anlamına gelen square kelimsenini birleşiminden almakta.Bu iki kelimeyi seçişimin özel bir nedeni yok.Bir sabah uyandığımda aman tanrım blog açmalıyım ve adı mozarella square olmalı demedim.Bir sabah uyandım ve ben neden blog açmıyorum ki? dedim, sonra isim düşünürken aklıma bu iki kelime geldi nereden geldiyse, bende kullandım onları.İsmini böyle aldı yani anlayacağınız.Diyeceksiniz ki içeriği ne olacak peki bu blogun.Spor, Müzik, Edebiyat, Yemek, Seyahat gibi bir çok alanda yazılar yazmayı planlıyorum.İzleyin haberiniz olsun.